ARTAN KAYGILAR
Artan kaygılar çağında yaşıyoruz; yeni şafağın ışığını önceleyen bir karanlık gece. Hindistan’da eski bir bilge öğretmenin söylediği gibi, tüm olası enkarnasyonlar içimizdedir; bu, yaşanmamışlıkların çağrısıdır; peki cevap verecek miyiz? Ancak tepkiselliğimizi yönetmeyi öğrenebilirsek kısmi, geçici kimlikleri savunmayı bırakırsak ve bilinenin ötesinde bekleyene açık olursak. Parçalanmışlıklar ve kutupluluk dünyasında yaşıyoruz. Antik bilgelerin orta yolun en iyi yol olduğunu söylemeleri halen doğruluğunu koruyor. Bu, ödün vermek değil sentez yapmak anlamına geliyor. Hayat çelişkiler ve gerilimlerle dolu ve tek yönlü çözümlere yönelmektense bu gerilimleri yönetmeyi öğrenmeliyiz, bütün ve kutsal deneyimlere açık olmalıyız. Algılarımızın derinleşmesini sağlayan şey bir afet olmak zorunda değil. Güç kullanma deneyimi boyunca sosyal olarak yönlendirilen meşrulaşma ve dünyasal başarı için krediler toplama sürecinde, paradokslar ve gizemlerle dolu bir evrende kesinliklere duyduğum...