Gerçekten de anne babamızla dürüstçe konuşabilseydik
Gerçekten de anne babamızla dürüstçe konuşabilseydik ne güzel olurdu... Onlara söylediklerimizden anladıkları üzerinde hiç bir etkimiz yok nihayetinde. Ancak bizim için, çocuklarımız için ve en önemlisi –sonunda bize gerçeğin yolunu gösteren- bedenimiz için bir fırsat olurdu. Bedenin bu yetisi, benim için asla tükenmeyen bir mucize kaynağıdır. Beden, gerçekten hayret verici bir azim ve zeka ile yalanlara karşı savaşır. “Ahlaki ve dini savlar, bunu yutturamaz ya da bozamaz. Küçük bir çocuğa ahlak zorla dayatılır. Çocuk, bu besini isteyerek kabul eder çünkü anne ve babasını sever ve okul hayatı boyunca sayısız hastalıktan muzdarip olur. Bir yetişkin olarak geleneksel ahlaka karşı savaşmak için müthiş zekasını kullanır ve muhtemelen bu süreç içinde filozof ya da yazar olur. Ancak çocuğun, okul yılları boyunca hastalık maskesi altında saklanan ailesi hakkındaki gerçek duyguları, onu güdük bırakır, tıpkı Nietzche ve Schiller’e olduğu gibi. Çocuk, bir yetişkin...