NEDEN KALBİMİZ KIRILIR
NEDEN KALBİMİZ KIRILIR?
1. Hep en sevdiğim insanlar kırdı beni.
2. Benim kalbim sanırım camdan hemen kırılıveriyor.
3. Yoo kırılmadım ki, incindim sadece.
4. Kırdığın o kalbi yerine koy lütfen.
5. Tırnağım değil, kalbim kırıldı bir kere.
6. O kırdığın kalp ayakkabının topuğu değil aşkım...
7. Şimdi kalbini kıracağım ama..
Hayatımızın hemen her evresinde hemen herkese olmuştur. Kalp kırıklığı yaşamayan zannederim aramızda yoktur.
Şöyle bir düşünelim: doğuyoruz, büyüyoruz, ve artık kendi kararlarımızı kendimiz alacağımız yaşlara geliyoruz ve başlıyoruz plan yapmaya..çok iyi bir eğitim, çok iyi bir iş, anlayışlı bir eş ve daha neler neler sıralıyoruz ve bunları sıralarken de hayattan iki tane de şartımız oluyor.
Diyoruz ki;
1- Mükemmel olacak , kusursuz olacak..
2- Tam benim istediğim zamanda olacak..
Ama hayatın bir de gerçekleri var. Öyle olmayabiliyor. Kalbimiz kırılıyor yani beklentilerimizin altında olunca bazı şeyler ve bizim istediğimiz zamanda olmayınca bu kalp kırılabiliyor... ve şöyle bir şey var ne yazık ki kalp kırıklığı kolay kolay geçmiyor.
NEDEN KALBİMİZ KIRILIR Kİ?
Senin hayattan bir beklentin var. Bu beklenti aslında senin hayalin çünkü o güne kadar yaptığın davranışlar ve sonuçları hakkında kalıplar var.
Biriyle sıcak bir ilişkiye girmişsin o ilişki sonucunda hayatında yeni bir dost kazanmışsın ve bunlar senin hafıza kayıtlarında var. Bu hafıza kayıtları sana zevk veriyor. Bunun için bu kalıpları yeni ilişkilerde bekliyorsun. Yani on ilişkinde sıcak tavrın iyi şeylerle sonuçlanmışsa bunu on birinci de de bekliyorsun. Bu on birinci genelleme doğru çıkmazsa sende bir hata veriyor. Beynin o hatayı bir üzüntü, bir stres olarak algılıyor.
— Beynimizde mi oluyor bu kalp kırıklığı?
— E neden kalbim acıyor-kırılıyor o zaman?
Çünkü Kalp Beynin Cevap Organı. Bir insan sinirlendiğinde, stres olduğunda ne yapıyor? Elleri terliyor, kalbi hızlanıyor. Strese verdiğimiz cevap aynı. Stres olduğu zaman, Beyin de o stresten uzaklaşmak için ya savaş ya kaç.. yada stresi yok et ya da o ortamdan uzaklaş...
PEKİ NE YAPMAM LAZIM? KAÇMAM YA DA SAVAŞMAM İÇİN.
Kalbin hızlı atması, terlemen karşı tarafa tehdit oluşturman için; kalbin hızlı atması, terlemen, tüylerinin diken diken olması. Esasında hayal kırıklığı, yani stresi o yüzden aynı yanıtı veriyorsun. Kalbin hızlanıyor ve kalbinde o kötü hissi hissediyorsun. Ama Bu Beynin Yansıması Tabi Ki..
- O zaman kalbim kırıldı diyoruz ya onu hissediyoruz demek ki... kalbim büküldü demiyoruz.
Kalbin etrafında bir sinir ağı var. Çünkü kalp vücuda kan pompalayan en önemli organ ve bir stres ortamından kaçmak ya da savaşmak için en önemli organdır.
Kan ve oksijenin dokulara pompalanması..onun için her şeyin hissi kalpte olur. Göğsün daralması, göğüs sıkışması.
Karnın üst kısmında..çünkü orada da büyük bir sinir ağı var. Halk arasında erinti, iç sıkıntısı, şurama bir şey oturdu gibi tabirler kullanılır. İçim eridi, erinti oldu denir. İşte tüm bunlar karnın üstünde ki ve kalbin etrafındaki sinirlerle ilgilidir.
- Bunların hepsinin tıbbi bir açıklaması var aslında. E o zaman bu kalp kırıklığını ciddiye almak lazım. Belki de bir kalp doktoruna mı göstermek gerek?
Hayır, hemen kalp doktoruna gitmek gereksiz. Altta yatan nedenleri aşmak için psikolojik destek almak gerekli.
Çünkü yoğun bir şekilde kalbinin bu şekilde kırılması ve alarm yanıtı vermesi damar sertliğine kalp yetmezliğine hatta kalp krizine sebep olabilir. O zaman kalp doktoruna gitme zamanı gelmiştir.
Şöyle bir şey var “broken heart” sendromu “ kalp kırılması” sendromu var. Mesela sevgilin seni terk ediyor. Çok güzel beklentilerin var. Hatta onunla evlenmeyi düşünmüşsün, çocuk yapmayı düşünmüşsün hep böyle zevkli şeyler düşünmüşsün. Ama bir bakıyorsun bir telefon geliyor ve diyor ki, “ ben senden ayrılmak istiyorum”.
Bütün o zevk ne oluyor? Bitiyor.
BİZ BEYİN İLE ÇALIŞAN BİR CİHAZIZ..
Beyin zevkle çalışır. Yemek yemek zevkli, su içmek zevkli, gezmek, sevgilinle dolaşmak vb...Beyin hedonik bir varlık. Bu hedoni kaybedilince çekilme olur. Çekilme “stres ve acıdır”.
Sevdiğin bir şeyin uzaklaşmasıdır.
İnsan birini kaybettiği zaman örneğin öldüğünde gömüp geliyorsun ve hallediyorsun kabulleniyorsun. Sevgilinden ayrılmak daha zor. Çünkü ortada bir stres var. Stres devam ediyor ortalıkta geziyor. Ve her zaman taze kalıyor. Bu çok büyük bir sıkıntı.
- Bir türkümüz akla geliyor “Ölüm Allahın emri şu ayrılık olmasa”
Tabi bakın “broken heart” “ kırık kalp” tıbbi sendromu var. Kalbin kırıldıktan sonra beklentilerin karşılanmadığı için, sevgilinden ayrıldığın için, beklentilerin karşılanmadığı için, hayallerin oluşmadığı için...
- Hayal kırıklığı buradaki temel unsur.
Zihinde bir haz belirlemişsin o hazzı bekliyorsun ama o haz ne oluyor? Birden kesiliyor. Hazzın yok olması ne demek? Elindeki en değerli şeyin alınması demek ya da tam tersi strese ve kaygıya sebep oluyor. Kalp büyüyor immünol, kalp genişliyor... “broken heart” dan ölenler var..
- Çok önemli, çok ciddi
Evet çok önemli, hani popüler kültürde kalp kırıklığı var ama onun birde tıbbı karşılığı var.
- Şimdi tıbbi karşılığı var ama beklentilerden bahsetmişken acaba bu beklentilerimiz çok yüksek olduğu için mi kendi kendimize yaratıyoruz bu kalp kırıklığını ve böyle zamanlarda kendi kalbimizi kırmakla kalmayıp karşı tarafın da kalbini kırıyoruz.
ESASINDA İNSAN BEYNİNDE İKİ TANE TEMEL YAPI VAR.
1. Beyin kabuğu dediğimiz geleceği düşünen, predüksiyon yapan, analitik düşünen..
“ Neden evlendiniz? Ailem olsun, bir insanla beraber yaşayım, hayatı beraber yaşayım, hayatı beraber göğüsleyelim, çocuk yapalım”. Bu nedir? ANALİTİK DÜŞÜNME tarzıdır.
2. Birde animal vardır beynimizde. Yani hayvan beyni. Onu şöyle düşünebilirsiniz; portakalın kabuğu, kabuk içindeki meyve kısmı da animal. Animal yani hayvan beyni çok basittir. İlkeldir. İlkel şeyler, yeme içme, barınmadan ibarettir. Esasında hayvan beynin doğrudan kalbe bağlıdır. Duygusaldır.
Yani,karşı tarafa sıcak davranırsın belki hisseder bu sıcaklığı. Bir köpeği nasıl ikna edersin? Yemeğini verip kafasını seversin. Seni sever. Başka bir şey yapmana gerek yok. Mesela köpeğe şöyle birşey diyebilir misin? “bak ben seni hayat boyu sevcem ” köpek bunu anlayabilir mi? Anlayamaz Hissetmez.
İnsanlarda hayvan beyni direk kalbe bağlıdır ve duygu ile iş yapar. Bunun için karşı tarafa sıcak davranırsan, kibar davranırsan, senden zarar görmeyeceğini bilirse seni sever. Bu senin kalbimle aldığın dediğin karar. Hayvanın aldığı karardır. Yani buna LİMBİK SİSTEM deniyor. Bu da limbik karar.
- MASUM KARARLAR KALBİMİZDEN GELİYOR.
Yani şöyle; ilkel, bana zarar vermez, yer içeriz, bir de üreriz yani hedonik aktiviteler. Kabuk böyle değil. Kabuk bilişseldir. Yani bilişsel; analitik düşünür, analiz yapar, matematiksel işlem yapar.
Evliliğinizi limbik sistemle yaparsanız boşanırsınız.
Ama kabukla yaparsanız boşanmazsınız. Çünkü bir mantık vardır.
Evliliklere baktığınız zaman çiftlerde davul dengi dengine çalar. Boyu boyuna, huyu huyuna, zekâsı zekâsına, denkse bu evlilik yürür. Ama üreme güdüsüyle Limbik sistemle, kalbinle iş yaparsan ürersin, sonra boşanırsın.
- O ZAMAN SAĞLIKLI AŞKLAR DA BEYNİMİZ DEVREDE OLMALI.
Evet ama kabuk varsa, o kabuk sosyo kültürel seviyeyle büyür. Yani okumakla, araştırmakla, yeni bilgilerle beslemekle, bir şeyler yapmakla kalınlaşır.
- Yani beyni yeni bilgilerle besleyip kendini geliştireceksin.
Kendini geliştirirsen kalın bir kabuğun olur. Kalın kabuğun olunca da güzel ilişkiler yaşarsın tabi karşı tarafın da kalın bir kabuğunun olması lazım. “onun için davul bile dengi dengine çalar.
-TOPLUMA SORSAK KALBİNİZ NEYE KIRILIYOR? KALP KIRIKLIĞI NASIL GEÇER? HİÇ KALP KIRDINIZ MI?
GENELDE ALACAĞIMIZ CEVAPLAR…
1. Evet kırdım. Biraz aldatmış olabilirim. Fazla yalan söylüyordu. Yalanı sevmem. Bende intikam amaçlı aldattım.
2. Kırmış olabilirim. Evet kırdım. Hemde çok pişman olmuştum. Gidip özür dilemiştim.
3. Kırmadığımı düşünüyorum.
4. Kırdım haketti.
5. Kırdım. Başkasıyla olmak için aldattım. Terk ettim.
6. Hayır. Net kırmadım.
7. Kırmadım.
KALBİNİZ KIRILDIĞINDA İÇİNE ATANLARDAN MISINIZ. HESABINI SORANLARDAN MI DİYE SORSAK GENELDE ALACAĞIMIZ CEVAPLAR İSE…
1. Hesabını soranlardanım. Direk içimden geleni yüzüne karşı her şeyi söylerim.
2. İçime atıyorum.
3. Hesabını sorarım.
4. İçime neden atayım. Bir başkası için niye hastalanayım.
5. İçime atanlardanım. Hem de dışarı anlattığım zaman beni anlayacaklarını sanmıyorum.
6. Hesap sordum hemde çok fena kavga ettim.
7. İçime atarım.
KALP KIRIKLIĞINI NASIL TARİF EDERSİNİZ DİYE SORSAK ALACAĞIMIZ CEVAPLAR…
1. Mutsuz hissediyorum. Kötü hissediyorum.
2. İnsanın içinde bir volkan patlar böyle unutamaz asla.
3. Bir odada yatan hastaymış gibi hissediyorum. Böyle yaşıyorum.
4. Valla ben öldüğünü düşündüm.
KALP KIRIKLIĞI NASIL İYİLEŞİR? SİZCE KIRIK KALP NASIL İYİLEŞİR Mİ DİYE SORSAK ALACAĞIMIZ CEVAPLAR..
1. Unutmak gerek. Ona dair her şeyi silmen gerekiyor.
2. Çivi çiviyi söker diye bir tabir var bizde.
3. İyi niyetli gelirsen, suçlamayarak gelirsen iyileşir.
4. Ben çok denedim kırdığım bir kalbi iyileştirmek için daha henüz bir çaresini bulamadım. Yok gibi.
5. Ben kendimi sosyal aktivitelere verdim.
6. Bir özürle iyileşir diye düşünüyorum.
KALBİNİZİ KIRAN KİŞİ ŞİMDİ TAM KARŞINIZDA OLSA ONA NE SÖYLERDİNİZ DİYE SORSAK ALACAĞIMIZ CEVAPLAR..
1. Seni çok seviyorum iyi ki varsın derim.
2. Allahın dan bul derim.
3. Kendi verecek onun vebalini ben bir şey diyemem.
4. Giden gitmiştir. Gittiği gün bitmiştir.
KONU KALP KIRIKLIĞI OLUNCA SATIRLAR UZAR GİDER..
Çünkü insanların birbirini anlaması bile %30 dur. Onun için Freud der ki “insanların hepsi nevrotik” Birbirimizi anlamamız zordur. Birinin size iyi bir şey dediğini yanlış anlayabilirsiniz. O zaman ne yapmak lazım? “ Senin bu söylediğinden canım sıkıldı ve kalbim kırıldı, bunu hak etmemiştim.” Deyip dışa vurumcu olmak lazım.
- İÇE ATMAYACAKSIN..
DAĞ DAĞA KÜSMÜŞ DAĞIN HABERİ OLMAMIŞ
Bazısı içe atmam diyor bazısı Allaha havale ediyor. İçe atmak, kalp kırıklığının kalbi yok etmesine sebep olur. Hasta olursun içe atarsan. Konuşacaksın, dışa vuracaksın. Biz nasıl anlaşan insanlarız? Konuşan, konuşarak diyalog kuran.
Bizim için ne olması lazım “ÖZGÜVEN” olması lazım. Bu özgüven yapay özgüven değil. Gerçekten altı doldurulmuş sosyo kültürel özgüven olmalı. Analitik davranmalısınız.
Gurur kalp kırıklığı yapıyor. O da neyin gururu? Gurur esasında karşı taraftan özgüveni olmadığı için cesaret edemiyor ve eziklikten yapamıyor.
Kalbinizi sürekli kırıyorsa, bu açıklamadan sonra gidip karşı tarafla Konuşacaksınız.. Çekeceksin yanına ve anlatacaksın Bunlar bunlar bunlar...diye.
Ama o kadar kolay değil. Konuşun demekle olmaz diyorsanız her şeyi değiştireceksin. Çevreyi ve hayatını değiştireceksin.
- BELKİ (KENDİMİZİ) EN BAŞTA
Hemen değişim olmaz. Çünkü LİMBİK SİSTEM hep daha hakimdir. Hep daha hayvan beyni hakimdir yani animal beyin hakimdir. O doğuştan gelir fıtratında var ama kabuk (limbik sistem) emekle olur.
Kabuk 10 bin saat istiyor. 10 bin saat çalışmak lazım. İlişki üzerine, insanların davranışları üzerine oturup düşünmek ve okumak lazım.
Okullarda ders olmalı “ insan davranışının modelleri” diye insan davranışı beyinde nasıl değişiyor, genişliyor, gelişiyor? Davranış kalıpları beyinde nasıl gelişiyor? Hiddet nasıl oluşuyor? Mutluluk nasıl oluşuyor? Bunların dersini alacaksın ya da uzman yardımı.
O zaman bilinçli olabilirsin. Bilinçli olmak hayat yaşamanın en iyi yoludur.
MEVLANA NE DİYOR “ MALI SEN KORURSUN, İLİM SENİ KORUR” bu doğru bir laf.
Sevgi öyle hemen öğrenilmez. Anne babanız sevmiş olmalı. Baban anneni, annen babanı sevmiş olmalı. Çünkü sevgi paylaşılmalı ve ebeveynlerden öğrenilir. Sonradan öğrenilmez. Taklit edersin. Sevgi kalbi güçlendirir. Huzurlu insan kadar güçlü insan yoktur hayatta.
Sevgiyle Kalın
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Uzman Sosyolog Terapist
0532 603 30 06
1. Hep en sevdiğim insanlar kırdı beni.
2. Benim kalbim sanırım camdan hemen kırılıveriyor.
3. Yoo kırılmadım ki, incindim sadece.
4. Kırdığın o kalbi yerine koy lütfen.
5. Tırnağım değil, kalbim kırıldı bir kere.
6. O kırdığın kalp ayakkabının topuğu değil aşkım...
7. Şimdi kalbini kıracağım ama..
Hayatımızın hemen her evresinde hemen herkese olmuştur. Kalp kırıklığı yaşamayan zannederim aramızda yoktur.
Şöyle bir düşünelim: doğuyoruz, büyüyoruz, ve artık kendi kararlarımızı kendimiz alacağımız yaşlara geliyoruz ve başlıyoruz plan yapmaya..çok iyi bir eğitim, çok iyi bir iş, anlayışlı bir eş ve daha neler neler sıralıyoruz ve bunları sıralarken de hayattan iki tane de şartımız oluyor.
Diyoruz ki;
1- Mükemmel olacak , kusursuz olacak..
2- Tam benim istediğim zamanda olacak..
Ama hayatın bir de gerçekleri var. Öyle olmayabiliyor. Kalbimiz kırılıyor yani beklentilerimizin altında olunca bazı şeyler ve bizim istediğimiz zamanda olmayınca bu kalp kırılabiliyor... ve şöyle bir şey var ne yazık ki kalp kırıklığı kolay kolay geçmiyor.
NEDEN KALBİMİZ KIRILIR Kİ?
Senin hayattan bir beklentin var. Bu beklenti aslında senin hayalin çünkü o güne kadar yaptığın davranışlar ve sonuçları hakkında kalıplar var.
Biriyle sıcak bir ilişkiye girmişsin o ilişki sonucunda hayatında yeni bir dost kazanmışsın ve bunlar senin hafıza kayıtlarında var. Bu hafıza kayıtları sana zevk veriyor. Bunun için bu kalıpları yeni ilişkilerde bekliyorsun. Yani on ilişkinde sıcak tavrın iyi şeylerle sonuçlanmışsa bunu on birinci de de bekliyorsun. Bu on birinci genelleme doğru çıkmazsa sende bir hata veriyor. Beynin o hatayı bir üzüntü, bir stres olarak algılıyor.
— Beynimizde mi oluyor bu kalp kırıklığı?
— E neden kalbim acıyor-kırılıyor o zaman?
Çünkü Kalp Beynin Cevap Organı. Bir insan sinirlendiğinde, stres olduğunda ne yapıyor? Elleri terliyor, kalbi hızlanıyor. Strese verdiğimiz cevap aynı. Stres olduğu zaman, Beyin de o stresten uzaklaşmak için ya savaş ya kaç.. yada stresi yok et ya da o ortamdan uzaklaş...
PEKİ NE YAPMAM LAZIM? KAÇMAM YA DA SAVAŞMAM İÇİN.
Kalbin hızlı atması, terlemen karşı tarafa tehdit oluşturman için; kalbin hızlı atması, terlemen, tüylerinin diken diken olması. Esasında hayal kırıklığı, yani stresi o yüzden aynı yanıtı veriyorsun. Kalbin hızlanıyor ve kalbinde o kötü hissi hissediyorsun. Ama Bu Beynin Yansıması Tabi Ki..
- O zaman kalbim kırıldı diyoruz ya onu hissediyoruz demek ki... kalbim büküldü demiyoruz.
Kalbin etrafında bir sinir ağı var. Çünkü kalp vücuda kan pompalayan en önemli organ ve bir stres ortamından kaçmak ya da savaşmak için en önemli organdır.
Kan ve oksijenin dokulara pompalanması..onun için her şeyin hissi kalpte olur. Göğsün daralması, göğüs sıkışması.
Karnın üst kısmında..çünkü orada da büyük bir sinir ağı var. Halk arasında erinti, iç sıkıntısı, şurama bir şey oturdu gibi tabirler kullanılır. İçim eridi, erinti oldu denir. İşte tüm bunlar karnın üstünde ki ve kalbin etrafındaki sinirlerle ilgilidir.
- Bunların hepsinin tıbbi bir açıklaması var aslında. E o zaman bu kalp kırıklığını ciddiye almak lazım. Belki de bir kalp doktoruna mı göstermek gerek?
Hayır, hemen kalp doktoruna gitmek gereksiz. Altta yatan nedenleri aşmak için psikolojik destek almak gerekli.
Çünkü yoğun bir şekilde kalbinin bu şekilde kırılması ve alarm yanıtı vermesi damar sertliğine kalp yetmezliğine hatta kalp krizine sebep olabilir. O zaman kalp doktoruna gitme zamanı gelmiştir.
Şöyle bir şey var “broken heart” sendromu “ kalp kırılması” sendromu var. Mesela sevgilin seni terk ediyor. Çok güzel beklentilerin var. Hatta onunla evlenmeyi düşünmüşsün, çocuk yapmayı düşünmüşsün hep böyle zevkli şeyler düşünmüşsün. Ama bir bakıyorsun bir telefon geliyor ve diyor ki, “ ben senden ayrılmak istiyorum”.
Bütün o zevk ne oluyor? Bitiyor.
BİZ BEYİN İLE ÇALIŞAN BİR CİHAZIZ..
Beyin zevkle çalışır. Yemek yemek zevkli, su içmek zevkli, gezmek, sevgilinle dolaşmak vb...Beyin hedonik bir varlık. Bu hedoni kaybedilince çekilme olur. Çekilme “stres ve acıdır”.
Sevdiğin bir şeyin uzaklaşmasıdır.
İnsan birini kaybettiği zaman örneğin öldüğünde gömüp geliyorsun ve hallediyorsun kabulleniyorsun. Sevgilinden ayrılmak daha zor. Çünkü ortada bir stres var. Stres devam ediyor ortalıkta geziyor. Ve her zaman taze kalıyor. Bu çok büyük bir sıkıntı.
- Bir türkümüz akla geliyor “Ölüm Allahın emri şu ayrılık olmasa”
Tabi bakın “broken heart” “ kırık kalp” tıbbi sendromu var. Kalbin kırıldıktan sonra beklentilerin karşılanmadığı için, sevgilinden ayrıldığın için, beklentilerin karşılanmadığı için, hayallerin oluşmadığı için...
- Hayal kırıklığı buradaki temel unsur.
Zihinde bir haz belirlemişsin o hazzı bekliyorsun ama o haz ne oluyor? Birden kesiliyor. Hazzın yok olması ne demek? Elindeki en değerli şeyin alınması demek ya da tam tersi strese ve kaygıya sebep oluyor. Kalp büyüyor immünol, kalp genişliyor... “broken heart” dan ölenler var..
- Çok önemli, çok ciddi
Evet çok önemli, hani popüler kültürde kalp kırıklığı var ama onun birde tıbbı karşılığı var.
- Şimdi tıbbi karşılığı var ama beklentilerden bahsetmişken acaba bu beklentilerimiz çok yüksek olduğu için mi kendi kendimize yaratıyoruz bu kalp kırıklığını ve böyle zamanlarda kendi kalbimizi kırmakla kalmayıp karşı tarafın da kalbini kırıyoruz.
ESASINDA İNSAN BEYNİNDE İKİ TANE TEMEL YAPI VAR.
1. Beyin kabuğu dediğimiz geleceği düşünen, predüksiyon yapan, analitik düşünen..
“ Neden evlendiniz? Ailem olsun, bir insanla beraber yaşayım, hayatı beraber yaşayım, hayatı beraber göğüsleyelim, çocuk yapalım”. Bu nedir? ANALİTİK DÜŞÜNME tarzıdır.
2. Birde animal vardır beynimizde. Yani hayvan beyni. Onu şöyle düşünebilirsiniz; portakalın kabuğu, kabuk içindeki meyve kısmı da animal. Animal yani hayvan beyni çok basittir. İlkeldir. İlkel şeyler, yeme içme, barınmadan ibarettir. Esasında hayvan beynin doğrudan kalbe bağlıdır. Duygusaldır.
Yani,karşı tarafa sıcak davranırsın belki hisseder bu sıcaklığı. Bir köpeği nasıl ikna edersin? Yemeğini verip kafasını seversin. Seni sever. Başka bir şey yapmana gerek yok. Mesela köpeğe şöyle birşey diyebilir misin? “bak ben seni hayat boyu sevcem ” köpek bunu anlayabilir mi? Anlayamaz Hissetmez.
İnsanlarda hayvan beyni direk kalbe bağlıdır ve duygu ile iş yapar. Bunun için karşı tarafa sıcak davranırsan, kibar davranırsan, senden zarar görmeyeceğini bilirse seni sever. Bu senin kalbimle aldığın dediğin karar. Hayvanın aldığı karardır. Yani buna LİMBİK SİSTEM deniyor. Bu da limbik karar.
- MASUM KARARLAR KALBİMİZDEN GELİYOR.
Yani şöyle; ilkel, bana zarar vermez, yer içeriz, bir de üreriz yani hedonik aktiviteler. Kabuk böyle değil. Kabuk bilişseldir. Yani bilişsel; analitik düşünür, analiz yapar, matematiksel işlem yapar.
Evliliğinizi limbik sistemle yaparsanız boşanırsınız.
Ama kabukla yaparsanız boşanmazsınız. Çünkü bir mantık vardır.
Evliliklere baktığınız zaman çiftlerde davul dengi dengine çalar. Boyu boyuna, huyu huyuna, zekâsı zekâsına, denkse bu evlilik yürür. Ama üreme güdüsüyle Limbik sistemle, kalbinle iş yaparsan ürersin, sonra boşanırsın.
- O ZAMAN SAĞLIKLI AŞKLAR DA BEYNİMİZ DEVREDE OLMALI.
Evet ama kabuk varsa, o kabuk sosyo kültürel seviyeyle büyür. Yani okumakla, araştırmakla, yeni bilgilerle beslemekle, bir şeyler yapmakla kalınlaşır.
- Yani beyni yeni bilgilerle besleyip kendini geliştireceksin.
Kendini geliştirirsen kalın bir kabuğun olur. Kalın kabuğun olunca da güzel ilişkiler yaşarsın tabi karşı tarafın da kalın bir kabuğunun olması lazım. “onun için davul bile dengi dengine çalar.
-TOPLUMA SORSAK KALBİNİZ NEYE KIRILIYOR? KALP KIRIKLIĞI NASIL GEÇER? HİÇ KALP KIRDINIZ MI?
GENELDE ALACAĞIMIZ CEVAPLAR…
1. Evet kırdım. Biraz aldatmış olabilirim. Fazla yalan söylüyordu. Yalanı sevmem. Bende intikam amaçlı aldattım.
2. Kırmış olabilirim. Evet kırdım. Hemde çok pişman olmuştum. Gidip özür dilemiştim.
3. Kırmadığımı düşünüyorum.
4. Kırdım haketti.
5. Kırdım. Başkasıyla olmak için aldattım. Terk ettim.
6. Hayır. Net kırmadım.
7. Kırmadım.
KALBİNİZ KIRILDIĞINDA İÇİNE ATANLARDAN MISINIZ. HESABINI SORANLARDAN MI DİYE SORSAK GENELDE ALACAĞIMIZ CEVAPLAR İSE…
1. Hesabını soranlardanım. Direk içimden geleni yüzüne karşı her şeyi söylerim.
2. İçime atıyorum.
3. Hesabını sorarım.
4. İçime neden atayım. Bir başkası için niye hastalanayım.
5. İçime atanlardanım. Hem de dışarı anlattığım zaman beni anlayacaklarını sanmıyorum.
6. Hesap sordum hemde çok fena kavga ettim.
7. İçime atarım.
KALP KIRIKLIĞINI NASIL TARİF EDERSİNİZ DİYE SORSAK ALACAĞIMIZ CEVAPLAR…
1. Mutsuz hissediyorum. Kötü hissediyorum.
2. İnsanın içinde bir volkan patlar böyle unutamaz asla.
3. Bir odada yatan hastaymış gibi hissediyorum. Böyle yaşıyorum.
4. Valla ben öldüğünü düşündüm.
KALP KIRIKLIĞI NASIL İYİLEŞİR? SİZCE KIRIK KALP NASIL İYİLEŞİR Mİ DİYE SORSAK ALACAĞIMIZ CEVAPLAR..
1. Unutmak gerek. Ona dair her şeyi silmen gerekiyor.
2. Çivi çiviyi söker diye bir tabir var bizde.
3. İyi niyetli gelirsen, suçlamayarak gelirsen iyileşir.
4. Ben çok denedim kırdığım bir kalbi iyileştirmek için daha henüz bir çaresini bulamadım. Yok gibi.
5. Ben kendimi sosyal aktivitelere verdim.
6. Bir özürle iyileşir diye düşünüyorum.
KALBİNİZİ KIRAN KİŞİ ŞİMDİ TAM KARŞINIZDA OLSA ONA NE SÖYLERDİNİZ DİYE SORSAK ALACAĞIMIZ CEVAPLAR..
1. Seni çok seviyorum iyi ki varsın derim.
2. Allahın dan bul derim.
3. Kendi verecek onun vebalini ben bir şey diyemem.
4. Giden gitmiştir. Gittiği gün bitmiştir.
KONU KALP KIRIKLIĞI OLUNCA SATIRLAR UZAR GİDER..
Çünkü insanların birbirini anlaması bile %30 dur. Onun için Freud der ki “insanların hepsi nevrotik” Birbirimizi anlamamız zordur. Birinin size iyi bir şey dediğini yanlış anlayabilirsiniz. O zaman ne yapmak lazım? “ Senin bu söylediğinden canım sıkıldı ve kalbim kırıldı, bunu hak etmemiştim.” Deyip dışa vurumcu olmak lazım.
- İÇE ATMAYACAKSIN..
DAĞ DAĞA KÜSMÜŞ DAĞIN HABERİ OLMAMIŞ
Bazısı içe atmam diyor bazısı Allaha havale ediyor. İçe atmak, kalp kırıklığının kalbi yok etmesine sebep olur. Hasta olursun içe atarsan. Konuşacaksın, dışa vuracaksın. Biz nasıl anlaşan insanlarız? Konuşan, konuşarak diyalog kuran.
Bizim için ne olması lazım “ÖZGÜVEN” olması lazım. Bu özgüven yapay özgüven değil. Gerçekten altı doldurulmuş sosyo kültürel özgüven olmalı. Analitik davranmalısınız.
Gurur kalp kırıklığı yapıyor. O da neyin gururu? Gurur esasında karşı taraftan özgüveni olmadığı için cesaret edemiyor ve eziklikten yapamıyor.
Kalbinizi sürekli kırıyorsa, bu açıklamadan sonra gidip karşı tarafla Konuşacaksınız.. Çekeceksin yanına ve anlatacaksın Bunlar bunlar bunlar...diye.
Ama o kadar kolay değil. Konuşun demekle olmaz diyorsanız her şeyi değiştireceksin. Çevreyi ve hayatını değiştireceksin.
- BELKİ (KENDİMİZİ) EN BAŞTA
Hemen değişim olmaz. Çünkü LİMBİK SİSTEM hep daha hakimdir. Hep daha hayvan beyni hakimdir yani animal beyin hakimdir. O doğuştan gelir fıtratında var ama kabuk (limbik sistem) emekle olur.
Kabuk 10 bin saat istiyor. 10 bin saat çalışmak lazım. İlişki üzerine, insanların davranışları üzerine oturup düşünmek ve okumak lazım.
Okullarda ders olmalı “ insan davranışının modelleri” diye insan davranışı beyinde nasıl değişiyor, genişliyor, gelişiyor? Davranış kalıpları beyinde nasıl gelişiyor? Hiddet nasıl oluşuyor? Mutluluk nasıl oluşuyor? Bunların dersini alacaksın ya da uzman yardımı.
O zaman bilinçli olabilirsin. Bilinçli olmak hayat yaşamanın en iyi yoludur.
MEVLANA NE DİYOR “ MALI SEN KORURSUN, İLİM SENİ KORUR” bu doğru bir laf.
Sevgi öyle hemen öğrenilmez. Anne babanız sevmiş olmalı. Baban anneni, annen babanı sevmiş olmalı. Çünkü sevgi paylaşılmalı ve ebeveynlerden öğrenilir. Sonradan öğrenilmez. Taklit edersin. Sevgi kalbi güçlendirir. Huzurlu insan kadar güçlü insan yoktur hayatta.
Sevgiyle Kalın
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Uzman Sosyolog Terapist
0532 603 30 06
Yorumlar
Yorum Gönder