Başlangıçta tutkulu dönemin açılışını yapan ansızın düşen bir yıldırımdır
Yetişkinlik Çağında Aşkın Yaşanmasına Olanak Tanıyan Cinselliktir.. İstisnalar hariç herkes sevmek ve sevilmek ister. İlk aşk tecrübesi kurucudur; bu anne ve bebek arasında meydana gelen, neredeyse birbirinin içine geçerek bütünleşmeyi içeren çok güçlü bir bağdır. Küçük bebek için dokunulmak, okşanmak hayati bir ihtiyaçtır ve ne kadar beslenirse, o kadar değerlidir. Bu bakım olmadan sararıp solar ve ölür. Bu ilk tecrübe bilinçli olmadığımız ve o günlerdeki anılarımızı hatırlayamadığımız halde bizim gelecekteki ilişkilerimizi üzerine kuracağımız temeli inşa eder. Bu her defasında ötekinin sevgisiyle böyle bir bağımlılığı yeniden yaşama korkusuyla girişilen bir kavga; kayıp bir cennetin aranmasıdır. Çocukluk süresince, özerklik kazanma dönemi de dahil, anne baba sevgisi neredeyse hayatidir. Anne baba bir öğretmen gibi çocuğun diğerlerine açılması, onlarla arkadaşlık ilişkisi kurması ve ilk aşklarını yaşaması için gerekli olan özgüvene sahip olmasını sağlar. Ama bir kez...