Çocukların psiko sosyal gelişimleri

Çocukların psikososyal gelişimlerinin, pek çok etkenden etkilendiğini söyleyebiliriz. Teknolojinin gelişmesi, yaygın olarak bilgisayar, internet, cep telefonu kullanımının yaygınlaşması, doğru kullanımı sözkonusu ise, çocuğun psikososyal gelişimini olumlu etkilerken, yanlış ve yoğun kullanımının pek çok sakıncalarını saymak mümkündür.

Bilgisayar oyunları, internet kullanımı; çocuğun araştırma yapması, kendi potansiyelini keşfetmesi ve zenginleştirmesi, ses-ışık- hareket uyaranlarına verdiği cevaplar, sorun çözümü, hedefe ulaşmak için farklı yollar deneyimleme gibi tecrübeler edinmesine neden olması açısından zenginleştirici olabilmektedir.

Msn de yazışması ise sosyal ilişki kurma, sürdürme açısından faydalı olabileceği gibi, eğer çocuğun, diğer kişilerle  tek kurduğu iletişim yolu bu ise, yani sanal ortamda bunu yapabiliyorsa, bu durumda sosyal ilişki zorluğu var ya da oluşabilir gibi bir tehlike sözkonusu olabilmektedir.

Pek çok sosyal fobi vakalarında çocukların iletişim için bu yolu tercih ettiklerini görüyoruz. Çocuk, toplum içinde, grup içinde rahat davranamadığı, kendini sakladığı için, iletişim becerileri kısıtlı olduğu için, internette yazışıyor, kendisine sanal bir dünya kuruyor ve bu bağımlılık haline gelince; sadece yeme, tuvalet ihtiyaçlarını giderip bilgisayarın başından kalkmayan vakalar var...bu şekilde kendilerini sanal dünyada varediyorlar, varolduklarını hissediyorlar.

Davranım Bozukluğu, Dikkat Eksilkliği Hiperaktivite Bozukluğu, Bipolarite gibi durumlarda da çocuk dürtülerini kontrolde zorlanıyor ve bağımlılık potansiyeli yüksek olabiliyor.
Bu çocuklarda internet, bilgisayar, cep telefonu bağımlılığına daha fazla rastlayabiliyoruz. Böyle bir durumda psikolojik desteğin mutlaka alınması gerekli.

Çocuk dürtülerini kontrol etmeyi öğrenmeli, sağlıklı bir sosyal gelişim için, yeterli sosyal ilişkiler yaşamaya da zamanı olmalı, sosyal beceri çalışmaları da, diğer çalışmalara paralel götürülmelidir.

Zamanının büyük kısmını bilgisayar başında geçiren çocuk, sosyalleşemez, aile ve çevre ile yeterli ve sağlıklı bir iletişim kuramaz, dolayısıyla dil gelişimi, sosyal gelişimi, motor gelişimi, kısacası tüm alanlarda gelişimi yavaşlar ya da gerileme gösterir.
Zihinsel fonksiyonları da yavaşlayabilir. Öğrenmesi yavaşlar, yaşam kalitesi düşer, birtakım psikolojik sorunlar da eklenebilir.

Yani birtakım psikolojik sorunlar bağımlılığa neden olabileceği gibi, sanal iletişime ayrılan fazla zaman da psikolojik sorunlara yol açabilmektedir.

Modellik de önemli bir konu burada. Eğer anne, baba, aile bireylerinin bilgisayara ve cep telefonuna ilgisi fazla ise, çocukların kişilik gelişimlerinde anne-babayı taklit ederek, modelleyerek öğrendiklerini gözönüne aldığımızda, çocuğun bir internet  bağımlısı olmasının nedeni kolaylıkla açıklanabilir.

Ailede disiplin zayıf ise, böyle bir modellik varsa, çocuğun duygusal ihmali varsa, evde çocuk bilgisayar başında zaman geçirirken, aile rahat nefes alıyorsa, bu çocuklar, daha fazla risk altındadır.

Çocuğumuza vereceğimiz en değerli şey zamanımız ve gerçek sevgimiz.

Çocuğunuzun tüm ihtiyaçlarını hemen yerine getirmek, hatta istemeden onu hediyelere boğmak, çocukluğumuzda sahip olamadıklarımız adına, ona herşeye sahip olduğu bir dünya sunmaya çalışmak da çocuğun doyumsuz olmasına, dürtü kontrolünü öğrenememesine neden oluyor.

Çocuğun bu dönemde bol oyun oynamaya ihtiyacı var, hem anne baba ile, hem yaşıtlarıyla. Ebeveynler çocuklarıyla oyun oynamalı. Bu hem çocuğun sosyalleşmesi, hem duygusal boşalımı, hem öğrenmesi açısından çok destekleyici.

Anne-babanın çocuklarını tanımaları ve çocuklarına ulaşabilmeleri için de bir fırsat. Çocuk, herşeye yeterli ve dengeli zaman ayırıyorsa, sorun yok demektir.

Bu zaman yönetimini ,aile kontrolünde öğrenmesi mümkün. Aile hem disiplini uygulayıcı, hem çocuğun isteklerine duyarlı, ama kararlı bir tutum sergilerse, çocuğun kişilik gelişimi sağlıklı oluşacaktır.

Sevgiyle Kalın

Kürşat Şahin YILDIRIMER

Uzman Sosyolog-Terapist



 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilinç Öncesi ve Bilinç Dışı Nedir

Davranış Kalıpları

Evlilikte cinsel yaşantımızı gölgeleyen sorunlar