Evlilik yıllarımızın birikimi


 Yaşımız ilerledikçe yalnızlık korkusu duymaya başlarız; ve başkalarına yakın olma isteğimiz artar.


Sevişerek evlenen bir çift, uzun yıllar boyunca birbirlerini ''yitirmişlerdi''. Huzurlu mu desem, ılımlı mı desem... Hayır, hayır terbiyeli bir yaşam sürüyorduk bir çatı altında. Hiç kavga etmiyorduk ama doğru dürüst seviştiğimizde yoktu...


Derken bir süre önce bir gece bir dost evinde eğlenmekten eve dönmüşlerdi ama gene her zamanki gibi, birbirlerine hiçbir şey söylememişlerdi. Ama üstlerini değiştirerek yatmaya hazırlanırken adam, eşinin iyice asık yüzünü gördü ve içinden, ''Yaşlı duruyor'' diye geçirdi. 

Derken aynada kendi yüzü ilişti gözüne, ''Ben de yaşlı duruyorum.'' Yatakta, karanlıkta yatarken içini bir korku bürüdü: ''Yaşlanıyorum, ihtiyarlıyorum!'' İhtiyarlamadığına, hâlâ genç sayılacağına inanmak ihtiyacı duydu ve uzanıp karısına sarıldı. Karısı çoktan uyumuştu. Uykusunun arasında onu itti. 

Ama onun geri çekilmeye hiç niyeti yoktu. Karısını öpmeye başladı. Biraz sonra iyice uyanan eşi, onunla cinsel birleşmeye istemeye istemeye razı oldu. Ama bu arada kocası, ereksiyonunu yitirmişti. Ne yapsa geri gelmiyordu. Eşi, ''Öf, be sen de! diye parladı. ''Bunun için mi uykumdan uyandırdın beni?''

 

İkisi de ayrı ayrı kendilerini suçluyorlardı. Şimdiye kadar böyle bir durumda kalmamış olan erkek, ''Demek gerçekten yaşlanmışım, bende iş kalmamış!'' diye düşüne dursun, karısı da sert tutumundan ötürü kendi kendinden utanıyordu. Bundan sonraki gecelerde kocasını ayartmak için elinden geleni yaptı, türlü ''teknik''ler denediyse de hepsi boşa çıktı. Birbirlerini gerçekten sevdikleri, yitirmek istemedikleri için bir evlilik uzmanının yardımına başvurdular ve sorunlarının üstesinden geldiler.

 

Bu arada birçok şeyi daha iyi anlamışlardı. Birincisi, onları koparma noktasına getiren olay o gece baş göstermiş değildi, uzun yılların birikimiydi. Birbirleriyle kavga bile etmedikleri o uzun, ''ılımlı'' , ''terbiyeli'' yılar. Duygularını birbirine açmadan, gerçek beraberlikten yoksun olarak geçirdikleri yıllar. Sonra, gerçek yakınlığa en çok ihtiyaç duydukları bir anda, karşılarında âdeta birer yabancı bulmuşlardı.

 

Evlilik yıllarımızın birikimi soğukluk ve uzaklık değil, yakınlık ve sevgi olmalıdır.


Sevgiyle Kalın 


Tüm sorularınız ve randevu için;

0532 603 30 06

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilinç Öncesi ve Bilinç Dışı Nedir

Davranış Kalıpları

Evlilikte cinsel yaşantımızı gölgeleyen sorunlar