Sessizliğin Sesi

İnsan sağlığını tehlikeye atan etkenler listesine sessizliğin sesini; koruyan etkenler listesine ise yakın duygusal bağları ekleyin. 

Yirmi yılı aşkın bir süredir otuz yedi binden fazla insan üzerinde yapılan incelemelerde, sosyal tecrit halinin-özel duygularını paylaşacak ya da yakın temasta olduğunuz kimsenin bulunmadığı hissinin-hastalık ya da ölüm olasılığını ikiye katladığı görülmüştür.

1987 yılında Science’ta yayınlanan bir araştırma raporunda, tecrit halinin tek başına, ölüm oranları söz konusu olduğunda sigara içmek, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şişmanlık ve egzersiz eksikliği kadar önemli olduğu sonucuna varılıyordu.

Aslında sigara içmek ölüm riskini 1.6 oranında artırırken sosyal tecrit 2.0 oranında artırdığından, sağlığımız açısından daha tehlikelidir.

Erkekler için tecrit hali, kadınlar için olduğundan daha zordur. Tecrit olmuş erkeklerin ölme olasılığı, yakın sosyal bağlantıları olan erkeklere oranla iki ya da üç kat fazladır.

Oysa tecrit olmuş kadınlarda bu risk, sosyal bağlantıları olan kadınlara oranla sadece bir buçuk kat fazladır. 

Tecrit halinin kadın ve erkekler üzerindeki farklı etkisinin nedeni, kadınların ilişkilerinin erkeklere göre duygusal açıdan daha yoğun olmasından kaynaklanabilir, kadını birkaç ilişki rahatlatabilirken, bu erkek için yeterli olmayabilir.

Günümüzde koruyucu ruh sağlığı kavramı çok önem kazandı. Artık sorunlar ortaya çıkmadan ruh sağlığını koruma amaçlı  pekçok çalışma mevcut.
Ortaya çıkan sorunların da çözümü mümkün mutlaka. Bu sorunların çözümünde yararlanılan teknikler içinde EMDR yaklaşımı çok önemli bir yere sahip.

Balıkçıların hayatlarının yarısını karada geçirmesinin sebebi ağ temizlemesidir.
Nereye atılırsa atılsınlar, ağ gözlerini tıkayan her türlü atık, döküntü ve balçık toplanır ve deniz yosunları ağ iplerinin her yanına dolanır. Bunlar zamanla ağı aşındırarak delikler ve sızıntıya neden olan açıklıkları oluşturur. Müdahale edilmediği takdirde, çok geçmeden tüm ağ kullanılmaz hale gelir.

Beyin de akson ve sinapslardan oluşmuş bir ağdır ve düşünce okyanusuna atıldıkça ne yazık ki hasar ve aşınmaya maruz kalır. 

EMDR “Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlenme”ye başlandığında  bu iki ağ birbirine bağlanıp, yeni bilgi zihne girip eski sorunlar çözülebilmektedir.


                  EMDR NEDİR
(EyeMovementDesensitizationandReprocessing) Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme anlamına gelen etkili bir psikoterapi yaklaşımının/yönteminin adıdır.

İlk dönemlerinde, daha çok Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) için uygulanan bir terapi modeli olarak karşımıza çıkan EMDR, günümüzde bağımlılık davranışları, öfke, anksiyete, depresyon, kayıp ve keder, ağrıyı azaltma, benlik saygısını geliştirme, stres yönetimi ve performans geliştirme gibi farklı alanlarda kullanılmaktadır.

Doğal afetler, büyük kazalar, kayıplar, savaş, taciz, tecavüz gibi önemli travmaların yanı sıra, başta çocukluk çağı olmak üzere her yaşta yaşanan ve etkisi travmatik olan her tür yaşantı; günlük hayatta aile, okul, iş çevresinde yaşanan olumsuz olaylar, şiddete maruz kalma, aşağılanma, reddedilme, ihmal ve başarısızlık gibi deneyimler “işlenememiş” anılardır.

EMDR, bu tür anıların yeniden ele alınıp işlenmesini sağlayan bir terapi yöntemidir. Beynin zamanında yapamadığı işlemi yapmasını sağlar. “Bir anının işlenmesi” kavramını biraz açacak olursak; anının travmatik özelliklerinin daha az rahatsız edici olarak hissedilmesi, anıda öğrendiğimiz yanlış yargıların doğru ve olumlu düşüncelerle değişmesidir. 

İşlemleme sonucunda, gündelik hayatta bizi olumsuz etkileyen ve sorun olarak karşımıza çıkan duygu, düşünce ve davranışlardan özgürleşiriz. Hatta farkında olmadan olumsuz etkilendiğimiz belli tutum, kişi, nesne gibi etkenler artık bizi etkilememeye başlayabilir.

EMDR terapisi, kişinin yaşadığı problemler ortadan kalkana kadar devam eden bir süreçtir. Sadece geçmiş anılarla değil, problemin bugünkü yansımaları (tetikleyiciler) ve gelecekteki olası senaryoları veya rahatsız edici durumu da göz önünde bulundurur. 

Dolayısıyla EMDR terapisinde sadece geçmiş değil, bugün ve gelecek de çalışılır. Bu sürecin sonunda, terapi alan kişinin, geçmişin olumsuz etkisinden kurtararak bugününe ve geleceğine daha gerçekçi ve sağduyulu bakması amaçlanır.

Kürşat Şahin YILDIRIMER 
Uzman Sosyolog Terapist 
0532 603 30 06

Kaynakça:
Social Relationships and Healt, science(29 temmuz 1988)
Meta-Analysis of the Associations Between Social Support and Health Outcomes, Journal of Behavioral Medicine(1994)








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilinç Öncesi ve Bilinç Dışı Nedir

Davranış Kalıpları

Evlilikte cinsel yaşantımızı gölgeleyen sorunlar