Sembolik Hayal Gücü

Toplumumuzun hayal gücüne karşı kolektif bir önyargısı vardır. Bu, insanların söyledikleri şeylere yansımaktadır: ‘’Sadece hayalini kuruyorsun,’’ veya ‘’Burada gerçek hiçbir şey yok. Sadece kuruyorum.’’ Sembolik olanın kurgusal olduğu ile ilgili genel kanı yüzünden birçok insan otomatik olarak içsel deneyimleri kovar. Onlar, ‘’Sadece kendi kendime konuşuyorum,’’ veya ‘’Sadece kuruyorum; anlamsız bir şey,’’ diye düşünürler. Aslında kimse hayal gücü içinde bir şeyi kurmaz. Ortaya çıkan imgeler bilinçdışından gelmektedir. Muhakkak içsel deneyim semboliktir fakat bu semboller vasıtasıyla kendimizin daha derin ve daha büyük yönlerine ulaşırız. Doğru bir şekilde anlaşıldığında, sembolik aktiviteler ruhsal enerjileri bilinçli aklın kavrayabileceği imgelere dönüşürler. Aktif hayal gücü malzemeyi bilinçli farkındalıktan çıkardığı için, gerçekleştirilmemiş perspektifler sağlar. Deneyimler, dış olaylarla uyumlu olmasa da her zaman gerçektir. Rüya veya pasif fantezilerden far...